Araştırma tedavisi olan fenebrutinib ile tedavinin, ataklarla seyreden multipl skleroz (MS) türlerine sahip kişilerde manyetik rezonans görüntüleme (MRG / emar) taramalarında görülebilen yeni inflamatuar lezyon sayısını önemli ölçüde azalttığı görülmüştür.

Çalışmadan elde edilen farmakolojik veriler, anti-enflamatuar deneysel bu ilacın beyin ve omurilik seviyelerine yeterince girebildiğini ve MS’i tetikleyen bağışıklık hücrelerinin aktivitesini engelleyebilecek kadar yüksek seviyelerde olduğunu göstermektedir.

Multipl Skleroz için beş farklı “BTK inhibitörü” ilaç için çalışmalar yapılmaktadır. Bu yazıda, Fenebrutinib ilacının Faz 2 çalışma sonuçları ve Türkiye’den 10’dan fazla merkezin katıldığı Faz 3 çalışmalarına değinilmektedir. Ancak vurgulamamız gereken önemli bir nokta, çalışmaların hala devam etmekte olduğudur. Şu ana kadar elde edilen sonuçlar olumlu bir yönde ilerliyor gibi görünse de, kesin sonuçlar ve bu tedavinin hangi türdeki MS hastaları için uygun olabileceği, ne gibi sonuçlar alındığı, ne gibi olumlu veya olumsuz etkilerinin olduğu, devam eden çalışmaların sonuçları açıklandığında daha net bir şekilde anlaşılacaktır. Bu nedenle, gelişmeleri sabırla takip etmeye devam edeceğiz. Ayrıca, kendi sağlık durumunuzla ilgili en doğru bilgiye ulaşmak için lütfen sizi takip eden doktorunuzla iletişimde olmayı unutmayınız.

MSguncel.com’dan notlar

Pennsylvania Üniversitesi Perelman Tıp Fakültesi Multiple Skleroz Bölümü Başkanı Dr. Amit Bar-Or, bu bulguları bu ay ortaklaşa gerçekletirilen Avrupa Multiple Skleroz Tedavisi ve Araştırması Komitesi (ECTRIMS) ve Amerika Multiple Skleroz Tedavisi ve Araştırması Komitesi (ACTRIMS) kongresinde sundu.

Sunumu “Cerebrospinal fluid and MRI analyses of fenebrutinib treatment in multiple sclerosis reveal brain penetration and early reduction of new lesion activity: results from the phase II FENopta study” başlığını taşıyordu. Bu çalışma, Roche tarafından finanse edildi. Roche, iştiraki Genentech aracılığıyla fenebrutinib’i geliştirmektedir.

Genentech’in baş tıbbi sorumlusu ve küresel ürün geliştirme başkanı olan Levi Garraway şirketin basın açıklamasında “Bu ilgi çekici sonuçlar, fenebrutinib’in MS hastalığı ilerlemesini kısmen doğrudan beyin içinde etki ederek yavaşlatabileceği olasılığını gündeme getiriyor” dedi.

Genentech’in nöroimmünoloji alanında yönetici direktörü ve hastalık alanı lideri olan Ashish Pradhan “Bu bulgular, gözlenen tutarlı güvenlik profili ile birlikte, hastalık ilerlemesini yavaşlatmayı, durdurmayı ve ideal olarak önlemeyi hedefleyen ilaçlar geliştirme amacımıza bir adım daha yaklaştırıyor” dedi.

Fenebrutinib’in ataklarla seyreden MS üzerindeki etkisi

Fenebrutinib, MS’i tetiklemede merkezi bir rol oynayan B-hücreleri ve mikroglia aktivitesini azaltmak amacıyla üretilen oral bir ilaçtır. Bu ilaç, hücrelerin enflamatuar aktivitesi için gereken Bruton Tirozin Kinazı (BTK’yi) hedef alır.

İlaç, FENopta (NCT05119569) adlı Faz 2 klinik çalışmada, ataklarla seyreden MS türlerine sahip 106 kişi üzerinde araştırılmaktadır. Semptomları çalışmaya katılmadan önce en fazla 10 yıl önce başlayan hastalar, günde iki kez 12 hafta boyunca (yaklaşık üç ay) 200 mg fenebrutinib veya plasebo almak üzere rastgele çalışma gruplarına atanmışlardır.

FENopta çaışmasının amaçları:

  • Çalışmanın başlıca amacı, beyin MRG (emar) taramalarında görülebilen aktif inflamasyonlu yeni lezyonlar üzerindeki etkisini değerlendirmektir.
  • İkincil ölçütler arasında yeni veya büyüyen beyin lezyonlarının sayısı, herhangi bir yeni lezyondan – inflamasyonlu veya inflamasyonsuz – muzdarip hastaların oranı ve tedavinin güvenilirliği yer almaktadır.

FENopta çaışmasının sonuçları:

Fenebrutinib’i 12 hafta boyunca kullanmak, plaseboya kıyasla yeni inflamatuar lezyon sayısında %90’lık bir azalmaya neden oldu. Azalma, tedaviye başlandıktan dört hafta sonra belirgin hale geldi; fenebrutinib kullanan hastalarda yeni lezyonların %22 daha az olduğu gözlemlendi. Sekiz haftada ise fenebrutinib ile yeni lezyon oranları %92 daha düşüktü.

Fenebrutinib kullanan hastalarda, dört hafta sonunda yeni veya büyüyen lezyonlar plaseboya karşı %49 daha az görüldü. Bu fark, sekiz haftada %90 daha az lezyona, 12 haftada ise %95 daha az lezyona işaret etti.

Dört, sekiz ve on iki haftadan elde edilen toplu verilere göre, fenebrutinib ile yeni inflamasyonlu lezyon oranı plaseboya kıyasla %69 daha düşüktü, yeni veya büyüyen lezyon oranı ise %74 daha düşüktü.

Pradhan “FENopta çalışmasının sonuçları, fenebrutinib ile plasebo karşılaştırıldığında ataklarla seyreden MS hastalarında beyinde yeni MRI lezyonlarının üstün bir şekilde daha az olduğu göstermektedir.” dedi.

Beyin Omurilik Sıvısında (BOS) Fenebrutinib seviyeleri

Onikinci haftada 11 hastadan alınan beyin omurilik sıvısı (BOS) analizleri, hepsinin bağışıklık hücrelerinin inflamatuar aktivitesini azaltmak için yeterli düzeyde olduğu düşünülen fenebrutinib seviyesine sahip olduğunu gösterdi.

Dr. Bar-Or “Fenebrutinib, hücre kültürlerinde hem B-hücrelerinin hem de mikroglia aktivasyonunu azaltmaya yetecek düzeyde BOS’ta bulunuyordu ve bu kronik, ilerleyici (progresif) hastalık biyolojisi bağlamında önemli gördüğümüz mekanizmalara etki edebileceğini düşündürüyor.” dedi.

Dr. Bar-or ayrıca şunu belirtti: “BOS ve kan örnekleri elde edilebilen dört hastadan gelen veriler, tedavinin beyin omurilik sıvısında kanın 6.1 katı daha yüksek düzeylerde bulunduğunu gösterdi. Bu, diğer MS ilaçlarından, özellikle antikor tabanlı tedavilerden farklıdır. Bunlar çoğunlukla beyin dışında bulunurlar.

Araştırmacılar “FENopta’dan gelen erken bulgular, fenebrutinib’in beyine nüfuz edebildiğini ve MS ile ilişkili patofizyolojik süreçleri düzenleme potansiyeline sahip olduğunu göstermektedir.” dedi.

Pradhan “Bu bulgu önemlidir çünkü bir ilaç doğrudan kronik inflamasyonu hedefleyip beyne girebiliyorsa, o zaman hastalar için inflamasyonu azaltma ve hastalık ilerlemesini yavaşlatma potansiyeli taşır.” dedi.

Çalışmadan elde edilen güvenlik verileri genellikle olumluydu ve ciddi yan etkiler rapor edilmedi. Fenebrutinib verilen iki hastada karaciğer enzimlerinin şiddetli şekilde yükseldiği, ancak karaciğer sorunlarına dair belirgin semptomlar göstermedikleri bildirildi. İmmün sistemi baskılayan MS tedavileri için sık sık bir endişe kaynağı olan enfeksiyon oranları, fenebrutinib veya plasebo verilen hastalarda benzerdi.

Garraway “Şu anda hem ataklarla seyreden hem de ilerleyici MS’in çalışmalarında doğruladığımız bu veriler, fenebrutinib’in MS hastalarında hastalık aktivitesini azaltmak için beyin içindeki akut ve kronik inflamasyonu engelleme potansiyeline sahip olabileceğini göstermektedir.” dedi.

Devam eden ve yeni çalışmalar

Roche, MS için mevcut onaylı tedavi Aubagio (teriflunomide) ile fenebrutinib’i ataklarla seyreden MS’li kişilere karşı test eden iki global Faz 3 klinik çalışması olan FENhance 1 (NCT04586010) ve FENhance 2 (NCT04586023) adlı çalışmaları yürütmektedir. Çalışmalar, dünya genelindeki merkezlerde ataklarla seyreden MS (RRMS) veya aktif ikincil ilerleyen MS (SPMS) hastalarını kapsamaktadır.

FENhance 2 klinik çalışmasına Türkiye’den 14 merkez katılmaktadır.

FENtrepid (NCT04544449) adlı başka bir Faz 3 çalışma, primer progresif MS (PPMS) hastalarında fenebrutinib’i test etmektedir. Bu çalışma da, fenebrutinib’i PPMS için tek onaylı tedavi olan Ocrevus (okrelizumab) ile karşılaştırmaktadır.

FENtrepid klinik çalışmasına Türkiye’den 11 merkez katılmaktadır.

Kaynaklar:

Bağlantıyı kopyala