Yeni bir çalışma, Multipl Sklerozlu (MS) hastalarda belirli bir nedeni olmayan birincil baş ağrılarının sık görüldüğünü öne sürüyor. MS hastaları arasında klinik baş ağrısı taraması, kişiselleştirilmiş tedavileri uyarlamaya yardımcı olabilir ve bu hastalar için hastalığın etkisini hafifletebilir.

The epidemiology of primary headaches in patients with multiple sclerosis,” adlı çalışma Brain and Behavior‘da yayınlandı.

Birincil baş ağrısı nedir?

Birincil baş ağrıları, altta yatan açık bir yapısal patoloji, travma veya sistemik hastalık bulunmayan baş ağrılarını ifade eder. Bunlar hem migren hem de gerilim tipi baş ağrılarını içerir.

Baş ağrısı, MS hastaları arasında bildirilen yaygın bir nörolojik durumdur. Bununla birlikte, MS hastaları arasında birincil baş ağrılarının yaygınlığı, çalışmalar arasında önemli ölçüde (%35.5 ila %70 arasında) farklılık göstermektedir.

Sistematik inceleme ve meta-analiz

Bu konuya ışık tutmak için, Çin’deki “The First Affiliated Hospital of Anhui Medical University” hastanesindeki araştırmacılar, sistematik bir inceleme ve meta-analiz (bir dizi bağımsız çalışmadan elde edilen verilerin genel eğilimleri belirlemek için incelenmesi) yoluyla MS’li hastalar arasında birincil baş ağrısı prevalansını tahmin ettiler.

Ekip, sistematik bir literatür taraması yoluyla, tanımlanan dahil etme kriterlerini karşılayan 62 çalışma belirledi. Bunlardan 16 tam metin araştırma makalesi nihai nitel ve nicel analize dahil edilmiştir.

Bu çalışmalar, yedi vaka kontrol çalışmasından ve çoğunlukla Avrupa ve Kuzey Amerika’da yürütülen dokuz kesitsel çalışmadan, toplam 3.560 MS hastasını (%72 kadın, ortalama yaş 30.0 ila 50.7 yıl arasında değişen) kapsamaktadır.

MS hastalarında birincil baş ağrısının sınıflandırılması için migren ve gerilim tipi baş ağrısı 16 çalışmanın tümünde, auralı ve aurasız migren ise beş çalışmada değerlendirildi.

Araştırma sonuçları

MS hastaları arasında birincil baş ağrılarının genel yaygınlığı oldukça yüksekti (%55). Bununla birlikte, meta-analize dahil edilen çalışmalar arasında %41 ile %67 arasında değişen orta derecede bir heterojenlik (değişkenlik) vardı.

Migren baş ağrısının tahmini prevalansı (%30), gerilim tipi baş ağrısına (%22) kıyasla daha yüksekti. Aurasız migren prevalansı auralı migren için %16 ve %10 idi.

Birincil baş ağrısı prevalansı vaka-kontrol grubunda (%57) kesitsel gruba (%53) göre biraz daha yüksek olmasına rağmen, istatistiksel analiz önemli bir yayın yanlılığı ortaya koymadı.

MS hastaları arasında birincil baş ağrılarının genel yaygınlığı, Asya ve Avrupa ülkelerindeki hastalardan farklı değildi (yaklaşık %55). Ancak araştırmacılar, Asya ülkelerinden gelen hastalarda baş ağrısı prevalansında Avrupa ülkelerine kıyasla yüksek bir heterojenite buldular. Araştırmacılar, bu heterojenliğin kısmen coğrafi farklılıklardan kaynaklanabileceğine inanıyor.

Araştırmacılar, çalışmalarında bazı sınırlamalara dikkat çekti. Dahil edilen çalışmaların çoğu Avrupa ülkelerindendir ve bu da tahmin doğruluğunu azaltabilir. Ayrıca, yeterli bilgi bulunmadığından, araştırmacılar etnik köken verilerini incelememiştir. Son olarak, bazı çalışmalarda standartlaştırılmamış veri toplama araçlarının kullanılmış olması, birincil baş ağrılarının havuzlanmış yaygınlığını etkilemiş olabilir.

Bununla birlikte, araştırmacılar, sonuçların “MS hastaları arasında birincil baş ağrılarının genel yaygınlığının oldukça yüksek olduğunu” gösterdiğine karar verdiler ve şunu önerdiler “MS hastalarında baş ağrısının klinik taraması, kişiselleştirilmiş bir tedavi planının formüle edilmesine ve hastalığın fiziksel ve zihinsel etkisini hafifletmeye yardımcı olacaktır.”

Referanslar:

Bağlantıyı kopyala