Burun içine (nazal) uygulanan foralumab ile altı aylık tedavi, genişletilmiş erişim programına dahil olan, aktif olmayan ikincil ilerleyici multipl skleroz (SPMS) olan altı kişiden beşinde mikroglial aktivitede azalmaya yol açtı. Mikroglia, beyindeki yerleşik bağışıklık hücreleri olup, Multipl Sklerozda (MS) iltihaplanma ve sinir hasarını harekete geçirmede rol oynadığı düşünülmektedir.


MSguncel.com’dan notlar:

Uzunca bir haber paylaşımı olacağı için bazı önemli bilgileri paylaşmakta fayda var. Birazdan okuyacağınız haber 6 aktif olmayan SPMS hastasıyla yapılan bir çalışmanın sonuçlarını içermektedir. Yapılan bu çalışmada 6 hastadan 5inde olumlu sonuçlar alındığı rapor edilmiştir. Foralumab ilacının henüz piyasaya çıkmadığını ve sadece deneysel bir ilaç olarak uygulandığını vurgulamakta fayda var. Olası etkilerinin tam olarak belirlenmesi için yeni faz çalışmaları yapılması gerekmektedir. Bunlar zaman alan süreçlerdir. İlerleyen dönemde yapılacak faz çalışmalarının sonuçları, ilacın gerçekten faydalı olup olmadığını netleştirecektir. Şu an için sonuçlar her ne kadar umut verici olsa da yeni gelişmeleri yakından takip etmek önemlidir.

Kendi durumunuzla alakalı en doğru bilgiyi almak için, her daim sizi takip eden nöroloğunuza danışarak hareket etmeniz büyük önem taşımaktadır.


Yeni veriler, 11-13 Ekim’de Milano’da ve çevrimiçi olarak düzenlenen Avrupa Multipl Skleroz Tedavi ve Araştırma Komitesi (ECTRIMS) ve Amerika Kıtası Multipl Skleroz Tedavi ve Araştırma Komitesi (ACTRIMS) ortak toplantısında paylaşıldı.

Posterin başlığı şöyleydi: “Treatment of six non-active secondary progressive MS patients with nasal anti-CD3 monoclonal antibody (Foralumab): safety, biomarker, and disability outcomes“. Foralumab’ı geliştiren şirket olan Tiziana Life Sciences, çalışmayı finanse etti.

Şirketin bir basın açıklamasında, Tiziana’nın başkanı, vekaleten CEO ve kurucusu Gabriele Cerrone, ‘Veriler çok umut verici ve bu hastalığı tedavi etmek için şu anda FDA onaylı tedavileri olmayan hastalara hızla Foralumab’ı Faz 2A aşamasında test etme imkanı sağlayacak.’ dedi.

1 yılı aşkın süredir foralumab kullanan 2 hasta

MS’li kişilerin çoğuna başlangıçta semptomların aniden kötüleştiği ataklarla (relapslarla) ve ardından semptomların hafiflediği remisyon dönemleriyle tanımlanan Ataklarla Seyreden Multipl Skleroz (RRMS) tanısı konur. Zamanla, RRMS’li bir grup hasta, atak aktivitesinden bağımsız olarak kötüleşen veya artan engellilikle karakterize edilen SPMS’ye geçebilir.

SPMS’li bazı kişiler hala ataklar yaşayabilir. Buna aktif SPMS denir ve ABD’de RRMS için onaylanan tedavilerin çoğu aynı zamanda aktif SPMS’de de kullanım için onaylanmıştır.

Atak yaşamayan SPMS’li kişilerin aktif olmayan SPMS’ye sahip olduğu söylenir. Bunun gibi atak olmayan MS türlerinin tarihsel olarak mevcut tedavilere çok daha az yanıt verdiği kanıtlanmıştır. Üstelik bugüne kadar ABD’de aktif olmayan SPMS’li kişiler için yalnızca bir ilaca (mitoksantron) izin verilmiştir.

Foralumab nasıl çalışır ve çalışma sonuçları neler

Foralumab, T hücrelerinin aktivasyonunu engellemek için tasarlanmış, burun yoluyla uygulanan antikor bazlı bir tedavidir. Bu tip bağışıklık hücrelerinin aktivasyonunun MS’i tetikleyen inflamasyonda merkezi bir rol oynadığı düşünülmektedir. Foralumab özellikle CD3 adı verilen bir T hücresi proteinini hedefler.

ECTRIMS-ACTRIMS toplantısında sunulan posterde, genişletilmiş erişim programları aracılığıyla foralumab alan aktif olmayan SPMS’li altı kişiden elde edilen veriler paylaşıldı. İki hasta tek hasta erişim programındaydı, diğer dördü ise sekiz hastaya kadar kayıt yapabilecek orta ölçekli genişletilmiş erişim programındaydı.

Hastaların hepsinde, mevcut hastalık modifiye edici tedavilerle (MS ilaçlarıyla) tedaviye rağmen klinik hastalık ilerlemesi yaşanmıştı. Her birine üç haftalık döngüler halinde foralumab verildi: iki hafta boyunca her burun deliğine haftada üç kez 50 mikrogram püskürtüldü, ardından tedaviye bir hafta ara verildi.

İlk iki hasta bir yıldan fazla bir süredir foralumab kullanıyordu ve diğer dördü en az altı aydır takip ediliyordu. Deneysel terapi şu ana kadar iyi tolere edildi ve hiçbir ciddi yan etki bildirilmedi.

Beynin PET taramalarından elde edilen veriler, altı aylık tedaviden sonra altı hastadan beşinin, bir tür inflamatuar beyin hücresi olan mikroglia aktivitesinde azalma gösterdiğini gösterdi. Altıncı hasta, altı ayda mikroglial aktivitede artış gösterdi.

Harvard Tıp Fakültesi’nde yardımcı doçent olan ve posterin ortak yazarı olan Dr. Tarun Singhal “Dört Genişletilmiş Erişim hastasının en son kohortunun başlangıç ve altı aylık PET taramaları incelendiğinde, dört taramadan üçü mikroglial PET sinyalinde niteliksel bir azalma olduğunu gösterdi” dedi. “İlk iki Genişletilmiş Erişim hastasının altı aydaki değerlendirmesiyle birleştirildiğinde, altı kişiden beşi, niteliksel mikroglial PET sinyalinde bir azalma olduğunu öne sürdü” diye ekledi.

Daha büyük bir çalışma için planlar yapılıyor

Üç aylık PET verileri beş hastada mikroglial aktivitenin azaldığını, altıncısında ise aktivitenin arttığını gösterdi. Araştırmacılar, üç ayda daha fazla aktiviteye sahip olan tek hastanın altı ayda daha az aktiviteye sahip olduğunu, altı ayda artan aktiviteye sahip bireyin ise üç aylık taramada aktivitede azalma gösterdiğini belirtti.

Genişletilmiş Engellilik Durumu Ölçeği (EDSS) ile ölçülen genel engellilik skorları iki hastada azaldı; bu da foralumab tedavisi gören kişilerde altı aydan sonra ciddi engelliliğin daha az olduğunu gösteriyor. Diğer dört hastada EDSS skorları altı aylık tedavi boyunca stabil kaldı.

Üç hastada yürüme yeteneği testinde iyileşme görüldü ve dördü foralumab tedavisinin ardından altı ay sonra daha az şiddetli yorgunluk bildirdi. Bu değerler geri kalan hastalar için büyük ölçüde stabildi.

Bilim adamları, “6 hastanın tamamında en az bir klinik ölçümde iyileşme görüldü ve 5/6’sı, altı ayda mikroglial PET görüntülemede iyileşme gösterdi” sonucuna vardı.

Singhal, şu ana kadar elde edilen verilerin “görüntüleme açısından umut verici” olduğunu ve “bu bulguları ek niceliksel yaklaşımlar kullanarak doğrulamak için daha fazla çalışmaya ihtiyaç olduğunu” ekledi.

Tiziana, şu anda aktif olmayan SPMS hastalarında foralumabı araştırmaya devam etmek için bir Faz 2a klinik çalısması planlıyor. Şirket, çalışmayı yürütmek için yaklaşık 6-10 klinik merkez arıyor ve hasta taramasının Kasım ayında başlaması bekleniyor.

Foralumab, mevcut genişletilmiş erişim katılımcıları arasında klinikte alınırken, yaklaşan yeni klinik çalışmadaki hastalar artık bu ilacı kendi başlarına uygulayabilecek ve evlerinin rahatlığında tedavi almalarına olanak tanınacak. Bu çalışmaların şu an için ABD’de devam edilmesi düşünülmekte.

Tiziana’nın baş geliştirme sorumlusu William A. Clementi, başka bir basın açıklamasında, “Aktif olmayan SPMS genişletilmiş erişim programının başlangıcından bu yana, hastalar haftada 3 kez dozlarını almak için Mass General Brigham’daki MS kliniğine gidiyorlar. Artık bu hastaların kliniğe yalnızca 3 haftada bir gitmeleri gerekecek” dedi.

Cerrone son olarak şunu ekledi: “FDA’nın Foralumab’ın evde dozlanmasına ilişkin onayı, hastaların durumlarını yönetme biçimini değiştirecek, onlara tedavi programları üzerinde daha fazla kontrol ve tanıdık çevrelerinde bakım alma kolaylığı sunacak.”

Kaynaklar:

Bağlantıyı kopyala