Bir ABD çalışması, reçete edilen hastalık modifiye edici tedavileri (DMT’ler) önerildiği şekilde alan multipl skleroz (MS) hastalarının, almayanlara göre daha iyi uzun vadeli sağlık sonuçlarına ve daha düşük sağlık hizmeti maliyetlerine sahip olduğunu bulmuştur.

MSgüncel’den notlar:

Bu çalışma Multipl Skleroz’da ilaç tedavisine bağlı kalmayı araştırmıştır. Araştırmanın sonucuna göre, reçete edilen tedaviye bağlı kalmak (düzenli devam etmek), daha düşük atak yaşama olasılığıyla ilişkilendirilmiş, baston veya yürüteç kullanma olasılığının %21, tekerlekli sandalye kullanma olasılığının ise %32 daha az olduğunu belirtmektedir.

MS, kişiden kişiye farklılık gösterebileceği gibi, kullanılan ilaçların etkileri ve yan etkileri de farklılık gösterebilir. Reçete edilen ilaçları düzenli olarak kullanmanın yanı sıra, doktorunuzun önerdiği tedavi planına uymak, sağlıklı beslenmek, düzenli egzersiz yapmak, sigarayı bırakmak ve stresi azaltacak aktivitelerle ilgilenmek gibi faktörler bireysel süreci etkileyebilir. Kendi durumunuzla ilgili en doğru tedavi planını belirlemek için doktorunuzla istişare etmeniz önem taşır.

Multiple Sclerosis and Related Disorders dergisinde yayınlanan “Impact of adherence to disease modifying therapies on long-term clinical and economic outcomes in multiple sclerosis: a claims analysis of real-world data” başlıklı makaleye göre, reçete edilen tedaviye bağlı kalmanın, atakları azaltmaya, hastalık ilerlemesini yavaşlatmaya ve hem hastalar hem de sağlık sistemleri üzerindeki ekonomik yükü azaltmaya yardımcı olabilir.

Şu anda Multipl Skleroz’u tedavi etmek için, atakları azaltmaya ve hastalık ilerlemesini yavaşlatmaya yardımcı olan bir dizi hastalık modifiye edici tedavi (DMT) bulunmaktadır. Hastalar, semptomları dönemsel olarak ortaya çıksa veya zamanla kademeli olarak kötüleşse de, en iyi sonuçları elde etmek için uzun vadede tedaviye devam etmelidir.

Araştırmacılar, “çeşitli zihinsel, fiziksel ve duygusal faktörlerden kaynaklanan” nedenlerden dolayı birçok kişinin reçetelenen ilaçlarına bağlı kalmakta zorlandığını belirtti. Daha önceki çalışmalar, tedaviye bağlı kalmamanın sağlıkla ilgili kötü sonuçlar (ataklar ve hastalığın şiddeti), daha yüksek ekonomik yük ve iş üretkenliği kaybı ile sonuçlandığını göstermiştir. Ancak bu çalışmaların birçoğu verileri tek bir zaman diliminde incelemiş veya hastaları kısa bir süre takip etmiştir.

Araştırmacılar, Joi Life Wellness Group MS Center, EMD Serono ve University of Southern California Keck Huntington Beach Multiple Sclerosis Infusion Program tarafından gerçekleştirilen çalışmada, IBM MarketScan’in 2011-2017 yılları arasındaki ticari veritabanından elde edilen verileri kullanarak, bu durumun zaman içinde geçerli olup olmadığını incelediler.

Tedaviye bağlı kalmak ve uzun vadeli sonuçlar, maliyetler

Çalışmaya yaş ortalaması 48 olan 10.248 hasta dahil edilmiştir. Hastaların çoğu (%75) kadındı ve %12’si bir yıl önce atak geçirmşti. Tanıdan veya ilk DMT talebinden itibaren ortalama takip süresi 5,3 yıldı.

DMT’ler, enjekte edilebilenler (interferon etken maddeli ilaçlar ve glatiramer asetat – Copaxone veya jenerikler olarak satılır); Tysabri (natalizumab), Lemtrada (alemtuzumab) ve Ocrevus (okrelizumab) gibi damar yolu ile alınan tedaviler; ayrıca teriflunomid (Aubagio veya jenerikler olarak satılır), fingolimod (Gilenya veya jenerikler olarak satılır) ve dimetil fumarat (Tecfidera veya jenerikler olarak satılır) gibi ağızdan alınan ilaçları içeriyordu.

Tedaviye uyum, her hastanın izlem sırasında reçete edilen DMT’lerin toplam tedarik günlerinin, izleme süresinin toplam gün sayısına oranı olan “proportion of days covered (PDC)” veya kapsama günlerinin oranı temel alınarak sınıflandırılmıştır.

PDC DeğeriUyumluluk Durumu
0.8 ve üzeriUyumlu (Adherent)
0.6 ile 0.8 arasıOrta düzeyde uyumsuz (Moderate Nonadherence)
0.6’nın altındaYüksek düzeyde uyumsuz (High Nonadherence)

Toplamda 5.902 hasta (%58) uyumlu olarak, 4.346 hastaya ise (%42) uyumsuz olarak sınıflandırıldı.

Adil bir karşılaştırma sağlamak için araştırmacılar, yaş, cinsiyet, ABD bölgesi, çalışma başlangıcında DMT maruziyeti, aynı anda var olan sağlık koşulları ve çalışma başlangıcından bir yıl önceki ataklar gibi faktörler açısından hastaları eşleştirmek için “propensity score matching” adı verilen bir teknik kullandılar.

Tedaviye uyum gösteren hastalar, tedaviye uyum göstermeyenlere göre önemli ölçüde daha iyi klinik sonuçlara sahipti. Bu sonuçlar arasında ilk atak yaşama olasılığının %17 daha düşük olması, yani daha uzun süre atak geçirmemeleri ve yıllık ortalama atak oranının (ARR) daha düşük olması (0.13’e karşı 0.18 atak/yıl) bulunuyordu.

Ayrıca, uyumlu olanların baston veya yürüteç kullanma olasılığı, uyumlu olmayanlara göre %21, tekerlekli sandalye kullanma olasılığı ise %32 daha azdı.

Tedaviye uyum, hastaların yıllık ortalama yatış gerektiren ziyaretlerinde (ortalama 0.05’e karşı 0.09) ve acil servis ziyaretlerinde (ortalama, 0.22’ye karşı 0.35) azalmaya neden oldu. Uyumlu hastalar, yılda daha fazla poliklinik ziyareti (ortalama, 16.95’e karşı 16.47) ve MR görüntülemesi (0.72’ye karşı 0.68) yapıyordu.

Ortalama olarak, DMT’lerine uyum sağlayanlar, yıllık toplam sağlık hizmeti maliyetlerinde 1.400 dolar daha az harcamıştşır ($15,407’ye karşı $16,807).

Tedaviye uyum ile hastalık aktivitesi ve sağlık hizmeti kaynaklarının kullanımı arasındaki farklar, uyumlu hastalar ile yüksek düzeyde uyumsuz olanlar arasında, uyumlu olanlar ile orta düzeyde uyumsuz olanlar arasındaki farklardan daha belirgin oldu. Bu bulgular, Multipl Skleroz’u etkili bir şekilde yönetmek için tedaviye uyumun önemini vurgulamaktadır.

“Bu çalışma, DMT’lere uyumsuzluğun, hem MS hastalık aktivitesi hem de sağlık hizmeti kaynak kullanımı üzerinde önemli olumsuz etkileri olduğunu gösteriyor” ve “bu zararlı etkilerin uzun vadeli kanıtlar sunmaktadır” diye yazan araştırmacılar, diğer ilgili grupları içeren daha fazla araştırmanın, MS ile ilgili “hastaların sonuçlar ve yaşam kalitesi üzerindeki etkisini” daha iyi sunabileceğini belirtmişlerdir.

Kaynaklar:

  • Impact of adherence to disease modifying therapies on long-term clinical and economic outcomes in multiple sclerosis: A claims analysis of real-world data
Bağlantıyı kopyala