(Bir hasta ve bir hekimin güzel muhabbetinden doğmuştur – ORTAK GÖZ)
MS hastalarının yaşamlarını daha sağlıklı bir şekilde sürdürebilmeleri için dikkat etmeleri gereken önemli faktörleri “pastanın dilimleri” olarak düşünebiliriz. Hiçbir dilimin bir diğerinin yerini tutamadığını unutmamak ve bu nedenle her dilimi önemsemek gerek 🙂.
İşte her bir dilimde dikkat edilmesi gereken konular ve eksik dilimlerin olası etkileri:
1. İlaç ve Tedavi Uyumu, Düzenli Takip
MS İlaçlarının düzenli kullanılması hastalığın ilerlemesini yavaşlatabilir, hatta durdurabilir ve MS’e bağlı yakınmaların şiddetini azaltabilir ya da ortadan kaldırabilir. Genelde düşünülenin aksine MS’te bağışıklık sistemi güçlü ya da zayıf değildir, yolunu şaşırmıştır ve savunma hücreleri genelde tetikleyici bazı faktörlerin varlığında kendi beyin ve omuriliğine saldırmaktadır. MS ilaçları bağışıklık sistemini dengelemek ve bu saldırıları kontrol altına almak için onlarca yıl süren bilimsel çalışmalar sonucunda geliştirilmiştir. Oluşabilecek yerleşik engellilikleri ve MS ataklarını önledikleri, atak şiddetini azalttıkları ve oluşacak yeni lezyonların en az yarıdan fazlasını engelledikleri yüzlerce bilimsel çalışmada gösterilmiştir.
Doktor ziyaretleri ve düzenli takip, hastalığın ilerlemesini izlemek ve tedavi planını güncellemek için hayati öneme sahiptir. Erken tanı tedavinin etkinliğini artırabilirken düzenli kontrollerin aksatılması, hastalığın kontrolünü kaybetmeye yol açabilir. Son yıllarda tanı ve tedavi alanındaki önemli gelişmelerden sonra birçok MS hastası yılda sadece birkaç kez bazen sadece yılda bir kez kontrolle sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürdürebilmektedir.
Bu dilimi eksiltmek hemen her zaman hastalığın ilerlemesine davetiye çıkarır, MS hastasının yaşam kalitesinin kalıcı olarak bozabilir.
2. Sağlıklı Beslenme
Besinler vücudumuzun yakıtıdır ve doğru yakıtla beslenmek enerji seviyelerini artırabilir, bağışıklık sistemini destekleyebilir ve MS’te ortaya çıkan zararlı yangıyı azaltabilir. Akdeniz tipi beslenme (salata-sebze-balık ağırlıklı ve az tuzlu; kızartma-tatlı-hamurlu-işlenmiş gıdalardan mümkün olduğunca uzak duran) hastalık belirtilerini ve zararlarını hafifletebilir. Tersine sağlıksız beslenme enerji düşüklüğü ve MS’e bağlı zararlı yangının artışına neden olabilir.
3. Düzenli Egzersiz
Aşırı yorucu olmadan yapılan düzenli fizik egzersiz dengeyi, kas gücünü ve dayanıklılığını artırabilir, yorgunluğu azaltabilir, ruh halini olumlu yönde değiştirebilir. Düzenli egzersiz kan dolaşımını artırarak vücudu toksinlerden arındırabilir, yaşlanmayı geciktirir. Egzersiz eksikliği ise kas zayıflığına, dengesizliğe ve yaşam kalitesinde düşüşe neden olabilir.
4. Stres Yönetimi
Stres, hastalığın semptomlarını tetikleyebilir veya kötüleştirebilir. Stres yönetimi teknikleri, rahatlama, meditasyon ve derin nefes alma gibi yöntemlerle stresin etkisini azaltabilir. Stres seviyelerinin yüksek kalması semptomların şiddetini artırabilir ve hastalığın kalıcı olarak ilerlemesine neden olabilir.
5. İyi Uyku Alışkanlıkları
Uyku vücudun kendini yenilediği ve iyileştirdiği bir süreçtir. Yetersiz uyku, bağışıklık sisteminin bozulmasına, MS’e bağlı zararlı yangının artmasına, enerji eksikliğine ve bellek sorunlarına yol açabilir. İyi uyku alışkanlıkları vücudun ve MS lezyonlarının onarımını arttırabilir, zihni taze ve odaklı tutabilir.
6. Tıp dışı yöntemlerden uzak durma (Denize düşerseniz bile yılana sarılmayın!)
Genellikle ‘Alternatif Tıp’, ‘Fonksiyonel Tıp’, ‘Nöral Terapi’ ve bunun gibi süslü isimlerle pazarlanan uygulamalar, haplar, enjeksiyonlar ve bilimum diğer yöntemlerin MS tedavisinde yeri yoktur. Bu tıp dışı yöntemler doğrudan ya da dolaylı olarak hastalığınıza zarar verir, MS ilaçlarınızın metabolizmasını bozarak etkinliğini azaltabilir. Akdeniz tipi diyet dışında hiçbir diyet yönteminin de MS tedavisinde yarar sağladığı gösterilememiştir.
Böyle gerçek dışı inanışlara kapılmış olsanız dahi bunu sizi izleyen nöroloji uzmanıyla paylaşınız, onun onaylamadığı hiçbir yöntemi uygulamayınız. Hastalığınız nedeniyle hiçkimsenin sizi maddi veya manevi olarak sömürmesine izin vermeyiniz. Denize düşseniz dahi yılana sarılmayınız.
7. Destek ve İletişim
Sosyal destek, hastalıkla mücadelede önemlidir. Uçuk bilim dışı fikir ve yaklaşımlara kapılmadan destek grupları veya aile üyeleriyle iletişim, duygusal rahatlamayı ve bilgi paylaşımını teşvik edebilir. İzolasyon, depresyon ve anksiyeteye yol açabileceği için destek almak önemlidir.
8. Çevresel Faktörler
Uzun süreli aşırı sıcak ortamlara maruz kalma semptomların şiddetini artırabilir. Aşırı soğuk enfeksiyonları tetikleyebilir. İklim koşullarına uygun giyinmek ve aşırı sıcak veya soğuk hava koşullarına maruz kalmamak semptomların kötüleşmesini engellemeyebilir. Çok sıcak ortamlarda gelişen yorgunluk ve kötüleşme söz konusu ise her saat başı ya da iki saatte bir serin bir odada 5-10 dakikalık dinlenmeler çok faydalı olabilir.
9. Sigara İçmemek
Sigara içmek MS’e bağlı zararlı yangıyı artırır, MS lezyonlarının iyileşmesini engeller, yolunu şaşırarak beyin ve omuriliğe saldıran savunma hücresi sayılarını artırır, MS ilaçlarının etki mekanizmasını bozar ve hastalığın ilerlemesini hızlandırır. Bu zararlar içilen sigara sayısıyla doğru orantılıdır. Yoğun sigara içen MS hastalarında uzun sürelerle kalıcı hasarlar oluşmaması neredeyse olanaksızdır.
10. Pozitif Düşünce ve Yaşam Sevinci
Pozitif düşünce, hastalığın getirdiği zorluklarla başa çıkmanıza yardımcı olabilir. MS başa çıkılamayacak bir hastalık değildir, dünyanın en kötü hastalığı hiç değildir. Son yıllarda tanı ve tedavi alanındaki önemi bilimsel gelişmeler ve oluşan bilinç sayesinde artık MS hastalarının büyük çoğunluğu mesleki ve sosyal yaşamlarını ciddi akşamlar olmaksızın sürdürebilmektedir. Olumlu bir bakış açısı, direnci artırabilir ve yaşam sevincini artırabilir. Olumsuz düşünceler ve olumsuzluklara takılı kalmak, duygusal ve fiziksel sağlık üzerinde olumsuz etkilere yol açabilir.
Bu faktörlerin her biri MS yönetimini desteklemek ve hastaların yaşam kalitesini artırmak için önemlidir. Herhangi birinde ihmal veya dikkatsizlik MS hastalarının sağlık durumunu bazen maalesef kalıcı olarak bozabilmektedir. Bu nedenle her bir dilimi doğru bir şekilde yönetmek hastaların sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürdürmelerine büyük katkı sağlar.
Unutmayın ki hiçbir dilim bir diğer dilimin yerine geçemez ve o dilimin yeri boş kalır. Ancak bu dilimler bir araya geldiğinde güçlü ve dengeli bir yaşam pastası oluşur.
Sağlıkla ve mutlulukla kalın….
Prof. Dr. Serhan Sevim & Emrah İnan – MS Güncel