Multipl Skleroz teşhisini kabullenmek zor olabilir. Bir zamanlar çok iyi tanıdığımız bedenimiz, birdenbire kendisini güvenilmez hissetmeye başladı belki de. Gerçek şu ki, vücudumuzun “arızalanması” travmatik bir olay olarakta görülebilir. Böyle bir durumun ortaya çıkmasını aslında hiç beklemiyorduk.
Vücudumuzla ilgili bu belirsizliğin (MS) bizlere bir ömür boyu süreceği söylendi. Peki bu neden bizde bir iç paniğe sebep oluyor?
Tanı anında, genellikle bu tür haberlerin nasıl ele alınacağına dair yeterince tavsiye almak mümkün olmayabilir. İnsanlar, işlerin daha yönetilebilir hale geleceğine dair cesaret verici sözler duymayı umarlar. “İyi günler ve kötü günler olacak” dışında, başka şeyler duymamış olabiliriz veya duyduklarımızı o an tam olarak anlayamamış olabiliriz. “İnişler ve çıkışlar olabilir” denildiğinde, aslında ne anlatılmak isteniyor olabilir?
Doktorun odasında hissedilenler
Kendimizi bir doktorun odasında otururken, tüm dünyamızın yıkıldığını hissederek geleceğe çok az umutla veya belki de tamamen umutsuz bir şekilde bulabiliriz.
Kaybetme hissi, kafa karışıklığı, hayal kırıklığı, öfke ve üzüntü duyguları yükselmeye başlar ve belki de şu an okumak üzere olduğunuz cümleyi kimse size söylememiş olabilir:
Kendinizi bu şekilde hissetmeniz tamamen normaldir!
Bu duyguları hissetmek tamamen normaldir! Eğer kafan karışık hissediyorsan, kendini kaybolmuş hissediyorsan veya kim olduğunu bile sorguluyorsan, bu sorun değil. Bu durumda yasın beş evresini yaşamak tamamen normaldir ve herkes bu evreleri farklı bir hızda yaşar.
Kübler-Ross Modeli ve Yasın Beş Evresi
İnkâr, öfke, pazarlık, depresyon ve kabullenme… Bunlar yasın beş evresi olarak bilinir (Elisabeth Kübler-Ross modeli). Bu evreler, yaşadığımız üzücü olaylarla başa çıkmak için yaygın olarak deneyimlenen duygusal reaksiyonları ifade eder.
Bu evrelerde kısaca neler yaşanır?
1. İnkâr
Bu aşamalardan ilk aşama olan inkar aşamasında genellikle olay veya durum yok sayılır, başa gelmiş kabul edilmez, bir yanlışlık olduğu düşünülür.
2. Öfke/kızgınlık
Kızgınlık aşaması, inkar aşamasında devreye sokulmayan sorgulamaların devreye girmesi ile başlar, üst üste gelen sorgulamalar neticesinde öfke duyguları vücudu ele geçirir. En bilinen soru “neden ben” sorusudur.
3. Pazarlık
Pazarlık aşaması durumu kabul edilebilir seviyeye indirmek veya çıkarmak için girilen bir safhadır. Bu aşamada “madem olmuş, bari şöyle yapayım da durum biraz olsun iyiye döner”, “olan olmuş ama bir çıkış yolu belki var” tarzı düşünceler ve eylemler insana eşlik eder.
4. Depresyon
Bu aşamada bütün durumun idrakına varılmıştır, bundan ötürü büyük bir mutsuzluk hakim olmaya başlar. Hayattan soyutlanma, hiçbir şey yapmak istememe, kayıtsızlık hali gibi belirtiler görülür.
5. Kabullenme
En son aşama da kabullenme aşamasıdır. Durumun hazmedilmesi ve hayatın normal akışına dönmesi durumu gerçekleşir.
Bazı insanlar bu keder aşamalarında hızla ilerleyebilir ve diğerleri için bu duygular çok daha uzun süre devam edebilir. Unutmamak gerekir ki herkes bu süreci kendi hızında yaşar!
Aslında bize “devam etmelisin” veya “aşmalısın” diyenler için bizlere çok yardımcı olduğunu söyleyemem. Her şeyi kendi hızımızda kabul görmemiz gerekiyor. Ama pes etmememiz gerektiğini de söylemeden geçemeyeceğim.
Yaşamımızda bir kayıp yaşadığımızda da benzer tavsiyeler verilir, değil mi? Sevdiğimiz birini kaybettiğimizde yas tutmanın, üzülmenin, kızmanın ve hayal kırıklığına uğramanın normal olduğu bize söylenir, öyleyse neden bir teşhis aldığımızda aynı şeyler bize söylenmiyor?
Yas tutma sürecimiz ve yeni versiyonumuz
Yas tutma sürecimiz genellikle bir zamanlar olduğumuz kişi etrafında döner. Bir zamanlar harika bir ebeveyn, hırslı bir yönetici, işine kendisini adamış bir çalışan veya profesyonel bir sporcu olan kişinin artık sonsuza dek gitmiş olduğunu düşünebiliriz.
Gerçek şu ki, o kısımlarımız asla gitmedi! Biraz farklı hissetsek de ve vücudumuz eskisi gibi çalışmasa da, biz hâlâ olduğumuz kişiyiz!
Yeni versiyonumuza geçerken farklı aşamalardan geçiyoruz ki bu birçok yönden zorlayıcı olabilir. Unutulmaması gereken en önemli şey, kronik bir hastalık teşhisini değiştiremeyeceğimiz gerçeğidir. Sadece ona nasıl tepki vereceğimizi değiştirebiliriz.
Randy Pausch’un çok güzel bir sözü var:
Bu, dağıtılan kartlarla değil, elinizi nasıl oynadığınızla ilgili.
Randy Pausch
Kendimizi belirsiz hissettiğimizde veya geleceğin ne kadar zor olabileceği hakkında endişelendiğimizde, yapabileceğimiz tek şey onu kabul etmek, dikkatimizi şimdiki zamana çekmek ve bugün yapabileceklerimize odaklanmaktır.
Kronik hastalıklarımız varken yapamadığımız her şeye kendimizi kaptırmak çok kolay. Ancak günlük yapabileceklerimize odaklanmak, zihinsel sağlığımızı korumak için çok önemlidir.
Şu anda kafa karışıklığı, öfke, kayıp veya hayal kırıklığı yaşıyorsanız, lütfen bunun geçici olduğunu ve zamanla geçeceğini unutmayın! Bu durum, şu an her şeyi kaybettiğiniz anlamına gelmiyor. Beyniniz her şeyi işliyor ve şu an bu yeni normali anlamaya çalışıyor.
Pozitif olun, kendinize güvenin ve lütfen ne haliniz varsa gülüMSeyin!
Emrah